50000

bu sözler sana sadeliktir
sadelikten yana bir sadistir
Rahat gördüğü bu bedenime suikastir
rakamlara çok mana kazandırttı yolundan dönmeyene kadar,
karanlıktı karanlığın içinde bir bataklıktı sönmeyene
radar.
Issız sandığım o karanlığın şikayetçisiyim
maskeli gördüğüm anın kelepçesiyim
masalıda kendi kadar kararsızlığıyla anca kendini bozar
ruhuma işlemiş bu kem göz ve nazar.
gün batımında tepiniyorum işte en çok görmek istediğim anı yaşıyorum
yaşıyorum yaşattıklarını neslime kırıyorum

sondu o sözlerim, iyice oku onlar son cümlelerim
kurulmadığın en son cümlelerim
katıklı geldi bana o en son cümlelerin
nadir olan kalbimin katıksızılığınamı gülmelerin

yanmıştı zaten yanlış yanılgıyla bir ben mi yaktım
yanmıştı zaten yanlış yanılgıyla bir ben mi savaştım

gereksiz yersiz sebepsiz güzlerin bana kalan o en son ekmeğin, tatsız o tekmelerin
harcadığın en güzel düşlerin bedeliyle kapattığın gülüşlerin
içime attığım sözlerim
dönecek olsa da görmediğim o gözlerin
dur yerinde bozulacak sefan görünecek olan tek şey cefan
sana kalan bu düşlerin en güzel yanı benimle dans ettiğin o an
nağmeli sarf ettiğin o gömleğin aç şimdi sesini o düğmelerin
Nitelikli inceltmeye nicelerini göç ettim yarışsız bir kul ettim
eğlendiğin o gönüllerin tozlarını toplanmadığın o ağzının torbalarını yama ettim
karşıdan baktığın o tozlu rafı çek
o kanlı yasları yaşatmadığınız endişeye denk
son bir kayyum
Ben geride kaldıkça kazılır kuyum
yüzleştiğim o an eder o uyum
vefasızlığına bir kalp değdi sende onunla soyun

sondu o sözlerim, iyice oku onlar son cümlelerim
kurulmadığın en son cümlelerim
katıklı geldi bana o en son cümlelerin
nadir olan kalbimin katıksızılığınamı gülmelerin
yanmıştı zaten yanlış yanılgıyla bir ben mi yaktım

yanmıştı zaten yanlış yanılgıyla bir ben mi savaştım