1000

Bir manzara hayal ettim kafamın içinde.
Gözlerimi açtığımda gördüklerim;
Yüksek bir dağın en tepesinde,
Gün batımında, kuşlar ve çiçekler.
Bütün güzel şeyler orada toplanmış gibiler.
Gözümün tam karşısında ise sensin bir tanem.
Senin arkanda kalandı işte manzara denilen,
Ve önümde asıl manzara, bana doğru gülümseyen.


Çok uzun zamandır seni bekliyor bu gözler,
Aşktan yana boynu bükük olan bu gençler,
Sabırsızlıkla gel diyeni bekler.
Ne gelen var, ne de seven bir sevgili,
Korkarım ki ömrüm seni beklemekle biter...


İstanbulda boğazında bir bank kur kafanda,
Bir yaz akşamında oradayız, kafan omuzumda.
En karşımızda Galata, ortada Kız Kulesi,
Huzur sessizliğinde duyduğumuz, kalbimizin sesi.
Her şeyden çok seveceğim yanımdaki güzelliği,
Sana varmam kolay bir yol gibi gözüksede,
Derin bakışla görünen bir sehl-i mümteni.


Normalde böyle değildim, beklemezdim,
Sabırsız, fazla inatlaşmayan biriydim.
Ama konu sana gelince neden böyle oldu?
Birinin bu soruya cevap bulması lazım.
Sanıyorum kalbinin içinde o cevap,
Hala bekliyorum cevap için hazırım.


Gidiyoruz beraber nasibimize,
Karşı karşıyayız işte nasiplerimizle.
Senin gözünde yansıyan ben,
Benim gözümde ışıldayıp yanan sen.
Engelleri geçerek geldik birbirimize,
Şimdi anladın mı senin için ben,
Benim içinse sensin latibule.