top of page
Söz Yazarı Avatar

Söz Yazarı

İş birliği yapıyor

Diğer Eserleri

Ücreti

TL

70

Ücret alanı boş ise eseri satın almak için teklif verebilirsiniz.

Görüntülenme Sayısı:

0

Satın Al
Teklif Ver
Besteleme Talebi Gönder

Sur

SUR'(1)
Ruhlar kendine doğru yolunda yürüyor.
Neden olmasın o günler gibi.
Neşe ve sevinç içinde.
Eteklerini savura savura...
Ben gülerdim, dünyam gülerdi!
Neşeyi Padişah yedi, bitirmeye gücü yetemedi!
Şimdilerde yüreklerde yeryüzü kadar yangın!
Yaşamak için lokmalar mı yasaklandı?
Yasak olanın adı elma mıydı?
Oysa ondan bile bir ısırık almıştı!
O kırmızı elmadan bir ısırık alan kadın mıydı?
Erkeğin adı "tok doğan"
Kadının adı "yok olan" mı?
Ünlü olmak için Bionse mi olmak lazımdı?
Cennet, ününe ün katanların ayakları altında mı kaldı?
Yediklerin ününe ne kattı?
Aslan yiyenlerin adı Aslan mı?
Kambur balinayı yedin ve bir kanadı eksik mi kaldı?
İnsan, yok etmeden yaşayamayan mı?
Evindekilere küsüp dışarda alkış aramak modası 21.yy has mı?
Aile çekirdek,
Toplum çorba mı?
Aile tohum,
Toplum orman mı?
Ben biliyorum ağa evlerinde mutluluktan kahkahalar kopar!
Suru elinde tutanın sabrı hangi melekte var?
Çığlıklarım içimde sessizce bağırıyor.
Annelerin adının geçmesi dahi ayıp oluyor.
İnsan insandan doğuyor!
İnsan insana doğuyor!
Kadınlar çocuklarıyla ağaç gölgesinde oturamıyor.
Ağaçlar ölüyor kimsenin sesi çıkmıyor.
Ağaçlar susuyor.
Çocuk, büyüyor!
Sahiden yağmur ıslatınca toprak ne de güzel kokardı.
Çocuklar ayakkabılarının çamuruna aldırmazdı.
Ağaçların altındaki sohbetleri unutabilen hafıza var mı?
Dikitiğim ağaclarım olsun, Çocuğuklarıma ve onun bunun çocuklarına!
Ben yaşamaya geldim.
Ben yaşamaya geldim diyebildim.
Günler için yaşamayı ağıt ağıt dileyenlerdenim.
Gitmek belki zordu ama kolaydı da!
Kalmak benim elimde mi?
Önümde, arkamda, sağımda, solumda duranın elinde mi bilinmez?
Yaşamakla ölmek arasındaki gizemi, insan aklıyla çözemez.
Aklın koyacağı tuğlaya sihirli değnek çatı öremez.
Kalmamı ben mi seçtim o mu gören duyan oldu mu?
Yaşamak için savaşmak zorunda kalmanın adı takdir-i ilahi mi oldu?
İnsan insanda,
İnsan insanla yaşamaz mı?
Dilerim annesiz çocuk büyümez!
Sen susmadan kelime silinmez!
Üzmeden yaşamanın reçetesi, vicdanında!
Üzenlerdensen vicdanının karasını madeninde ara!
Al eline yıka onu.
Kim kirletmişse o onun sorunu.
Sen parlat vicdanını ışıldasın.
Işıltı gözlerinden dışarı saçılsın.Senin, benim, onun yangını sona ulaşsın.
Biter dedi onca hoca.
Baksana yanıyorlar hala.
Ne diyelim selamımız baki ola.
Beklerim,
Zafer şarkısını biri yazacak.
Dünyayı ağaçlar kurtaracak.
Ağaçlar kuşlara yuva olacak.
Çocuklar ağaç gölgelerinde kalem kağıt tutacak.
Şarkılara sevinçler yazılacak.
Padişahlar çok yaşayacak.
Padisahları tarih yazacak!
Kimi kavuğuyla uyuyacak,
Kimi ipek kozası gibi sarıp sarmalanacak,
Kimbilir belki kelebek olacak,
Belki de toprak.
Bir veda binbir masal yazdıracak.
Şebnem baştan sildi.
Barış sondan!
Bir şiir asla bitmez terkedilir der Saian.
Aşkı bulanları yürüyüşündeki neşeden anlasan!
Erkeksen gülmekteki yasağı kaldırsan,
Kadınının kahkalarını saklamayı matah sanıp kendini adamdan saymasan.
Seninle birlikte gülünce çicekler açacak baksan!
Seninleyken bile gülebiliyor, anlasan!
Ne olmuş bir yasağı da sen yaksan.
Çiceğini çarşafa dolamasan!
Aşka açan sensin kollarını,
Kadına doğru koşmak erkeğin fıtratında yatan mı?
Erkeği kadına aç,
Kadını erkeğe kör yapmanın adı sevap mı?
Açlar körlerle buluşunca samanlık kaç gün seyran?
Geçinmek için bir ömürde kaç soğan geçer boğazdan?
Anlamadan yaşayacaksak ne farkımız kalır hayvandan.
Hayvanın anlamadığını da nerden çıkardıysan?
Aklını geçmişte, bedenini bu günde, adımlarını yarınlara at diye mi tasarlandı bu beden?
Yüzün nereye dönükse adımların o yöne ilerliyor,
İnsan geçmişle,gelecekle,bu günle uğraşırken kendi bedenine kör kalıyor.
Yeryüzünün en üstünü olduğunu ilan etmeden önce keşke kendini anlamanın bir yolunu bulsan.
Yol bulanların sözüne bir kez olsun dönüp bakanlardan olsan.
Egon örmüş duvarlarını.
Bilirmisin senin ördüğün duvarların altında kimler kimler kaldı.
Benim inandığım senin inandığından farklı olamaz mı?
Yaratanın tek bir kul istese kuldan makina yapamaz mı?
Bırakın artık insanların görüneninde ve görünmeyeninde savaş tutmayı.
Herkes görünmez mızraklarla acı çekmekten yorulmadı mı?
Anladık gün olur her bir insan ok tutmayı öğrenirmiş.
Oku eline alan nereye sapladığını önemsemezmiş.
Amaç hedefi tutturup yokedebilmekmiş.
Tek sen kalsan dahi dünyada, İnsan yine şikayet edenmiş.
Güzeli yokedenlerin adı "Güzel" olmaz.
Güzel insanlar kendini bulmadan güzel olamaz.
Kimsesizlikte mutluluk bulunmaz.
Şarapçılar bile sokak köşesinde yanlız kalamaz.
Şişeli beden unutmak için sarhoş olmaz.
Mutluluk sadece geçmişte yaşamaz.
Köprü altındaki haklarını kullandı mı?
Bince çatıdan bir eksik onlara kaldı!
Adımlarımın beni korkutmasından yoruldum.
Ben böyle bir dünyaya çocuk doğmadım!
İnsan sevdikçe sevmeye alışıyor.
İnsan sevdikce sevilecekleri arttırmak istiyor.
Sevmenin ayıbını biri mi kaldıracak?
Sevmek ne zamana kadar yasak sayılacak?
Birbirimizin derininde kaybolduk.
Halbuki doğduğumuz yerlerde her birimiz çocuktuk.
Kendini kendinde aramalıydın.
Kendini başkasının bedeninde ve sözlerinde bulamazdın.
Surun sesi de sana seni anlatacak.
Bu kez kendinle konuşmak için zamanın kalmamış olacak.
Sur üfleniyor!
Çığlık sesleri derinden geliyor, artık bazıları kendini ses verebilecek kadar güçlü hissetmiyor.
Üzüntüden yana düşünmek popüler sayılmıyor.
Çare arayanlara "kahraman" adı veriliyor.
Kahramanlar alkışlar eşliğinde yapayalnız yürüyor.
Yerden taş alanların burnu yere düşüyor.
Para eden giysiler,
Ruhsuz beden seviyor.
Ruhsuz bedene tamah büyüdükçe büyüyor.
İnsan aldanmayı sevdikçe aldatanların kahkaları surun sesini bastırıyor.
Sesleri gör.
Kulağınla nefes al.
Midenle dinle.
Aklınla dur.

xx (1).png
Diğer Eserleri
bottom of page