top of page

HERKES BANA GELDİĞİNDE
Herkes bana geldiğinde, sular durulur sanma,
Fırtına belki diner, ama izi kalır yamaçta.
Yorgun ruhlar sığınır, gölgem olur bir liman,
Sessizlikte yankılanır, duyulmayan bir feryat.
Herkes bana geldiğinde, ben bir ayna olurum,
Gösteririm onlara, saklı kalmış benliklerini.
Yüzleşmek zor gelir, çoğu zaman acıtır,
Ama gerçeğin ışığı, karartır tüm gölgeleri.
Herkes bana geldiğinde, bir dağ gibi dururum,
Omuzlarımda taşırım, tüm kırık dökük hikâyeyi.
Ne bir öğüt veririm, ne de bir yol gösteririm,
Sadece dinlerim, kalbimin en derin yerinden.
Bilirim ki her gelen, kendinden bir şey getirir,
Kimi bir umut tohumu, kimi kurumuş bir yaprak.
Ve ben, hepsini saklarım, gizli bir sandıkta,
Ta ki zamanı gelene dek, o eski hikâyeyi anlatmak.
Herkes bana geldiğinde, biraz daha eksilirim,
Ama her gidenle de, daha fazla dolar içim.
Çünkü yaşam dediğin, bu alışverişten ibaret,
Verdikçe çoğalan, paylaştıkça büyüyen bir biçim.
bottom of page