5000

kara kanın hükmü / the rule of black blood

[verse 1]
zincirler sardı boynumu, adım attım karanlığa
(chains wrapped my neck, i stepped into the dark)
gözlerimde kıvılcım, ellerimde kırık taşlar var
(a spark in my eyes, broken stones in my hands)
sokaklar fısıldar kinimi, her adımım bir patlama
(the streets whisper my hatred, every step an explosion)
suskunluğum ölüm sessizliği, kalbim bir savaş alanı
(my silence is deathly quiet, my heart a battlefield)

[pre-chorus]
duvarlar yıkılır, kan akar yerden
(walls collapse, blood flows from the ground)
diken üstünde yaşam, son bulmaz bu serzeniş
(life on thorns, this complaint never ends)

[chorus]
kara kanın hükmü, geceyi yakar,
(the rule of black blood burns the night)
nefesimde zehir, içimde yangın saklar
(poison in my breath, fire inside)
düştüm defalarca, kalktım küllerimden,
(i fell countless times, rose from my ashes)
bu lanet miras, kanıma işlemiş ellerden
(this cursed legacy, hands stained in my blood)

[verse 2]
alay ettiniz, bastınız, hiç vazgeçmedim ben
(you mocked, you crushed, i never gave up)
içimde fırtına, sessizce kopan yangın gibi
(a storm inside me, a silently breaking fire)
her sözü bir hançer, sapladınız omuzuma
(every word a dagger, you stabbed my shoulder)
diken üstünde yürüyorum, kırık bir tahtın gücüyle
(i walk on thorns, with the strength of a broken throne)

[pre-chorus]
duvarlar yıkılır, kan akar yerden
(walls collapse, blood flows from the ground)
diken üstünde yaşam, son bulmaz bu serzeniş
(life on thorns, this complaint never ends)

[chorus]
kara kanın hükmü, geceyi yakar,
(the rule of black blood burns the night)
nefesimde zehir, içimde yangın saklar
(poison in my breath, fire inside)
düştüm defalarca, kalktım küllerimden,
(i fell countless times, rose from my ashes)
bu lanet miras, kanıma işlemiş ellerden
(this cursed legacy, hands stained in my blood)

[bridge]
suskunluğum kırıldı, haykırırım isyanla
(my silence broke, i scream with rebellion)
ateşle dans ederim, kırılan zincirlerle
(i dance with fire, with broken chains)

[chorus]
kara kanın hükmü, geceyi yakar,
(the rule of black blood burns the night)
nefesimde zehir, içimde yangın saklar
(poison in my breath, fire inside)
düştüm defalarca, kalktım küllerimden,
(i fell countless times, rose from my ashes)
bu lanet miras, kanıma işlemiş ellerden
(this cursed legacy, hands stained in my blood)