Sabah olmuş, sen yoksun, şehir gri
Camdan içeri bir koku gibi giriyor eski bir film
Radyoda aynı şarkı, takılmış plak gibi
Her notasında sen varsın, dönüyor deli gibi

Sen gülünce dünya turuncu
Bense içimde kışın sonuncu
Bir ısırık aldım hatıradan
Tadı hem tatlı, hem acı

Portakal gibi, içim kabuğunda gizli
Soy beni, bul kendini
Yine benle ama eksik
Rengim solmuş sensiz bir sabah gibi

Portakal gibi, içim yanar dışım diri
Bir dilim ben, bir dilim seni
Yarısı bende, yarısı gitti

Dün gece rüyamda seni görmedim ilk kez
Belki de unutmak böyle başlar sessizce
Sokak lambası altında bir sigara yandı
İçimi değil, seni yakamadım hâlâ

Sen gülünce dünya turuncu
Bense içimde kışın sonuncu
Bir ısırık aldım hatıradan
Tadı hem tatlı, hem acı

Portakal gibi, içim kabuğunda gizli
Soy beni, bul kendini
Yine benle ama eksik
Rengim solmuş sensiz bir sabah gibi

Portakal gibi, içim yanar dışım diri
Bir dilim ben, bir dilim seni
Yarısı bende, yarısı gitti

Sen gitsen de kalır kokun avuçlarımda
Taze, yakıcı, kısa bir yaz anısı gibi
Ve ben hâlâ soydum o anıları tek tek
Ellerim kokar seni unuttukça

Portakal gibi, kabuğumda sensin hâlâ
Yarım kalmış bir cümle, nokta koymam bana
Rengim solsa da, tadım sende
Portakal gibi, bitmem ben senle

kaç kader unutturur seni bana,
kaç şişe, kaç geceç
Hangi kadın unutturur ki seni,
ben sende kaldığım sürece.

Bir yemin ettim gittiğin gece.
Aşk yok dedim, sen olduğun sürece.
Sen benden gitmedikçe,
bendeki nefes bitmedikçe.

Hangi şehir unutturur ki seni bana?
Hangi hava, hangi su?
Hangi deniz söndürür ki bendeki ateşi?
Bedenimdeyken teninin arzusu